Manyetik Rezonans Görüntüleme: Temel Bilgiler

                                  Dr. Orhan Konez                                    English
   

MRG’nin BİYOLOJİK ETKİLERİ

ve KONTRENDİKASYONLARI

MRG’nin yüksek doku rezolüsyonu yanında, bu kadar kısa süre içinde bu derece yaygınlaşmasının bir nedeni tekniğin pacemaker’lar, ferromanyetik implantlar ve anevrizmatik klipler haricinde belirgin kontrendikasyonlarının olmaması, sistemde iyonize radyasyonun kullanılmaması ve bugüne kadar belirgin biyolojik zararının saptanmamış olmasıdır. Ancak şunu söylemek gerekir ki; teknik çok yenidir ve uzun sürede ortaya çıkabilecek etkilerini bugün çok iyi bilmiyoruz.

MRG sistemlerinde biyolojik zarar olarak karşımıza çıkabilecek 3 kaynak vardır;

 

a – Sabit güçlü manyetik alan (magnet)

b – Hızla değişen manyetik alan (gradiyent sargılar)

c – RF enerji birikimi

 

Güçlü manyetik alanın neden olduğu belirgin bir biyolojik etki şu ana kadar bulunamamıştır; bununla birlikte düşük Tesla değerli sistemlerde belirgin olmasa da, sistemin Tesla değeri arttıkça belirginleşen, makromoleküllerin oryantasyonunda, kimyasal ilişkilerde veya membran permeabilitelerinde bozulmalar veya sinir iletimlerinde azalmalar muhtemeldir. Yüksek Tesla değerli sistemlerde yapılan hayvan deneylerinde EKG değişiklikleri saptanabilmektedir. Fakat bu biyolojik etkiler 2 Tesla’nın altındaki sistemlerde görülmez. Bu nedenle, klinikte kullanılabilecek maksimum Tesla sınırlaması mevcuttur. Bu sınırlama ABD için 2 Tesladır; İngiltere ise bunun için 2,5 Tesla’yı tavsiye etmektedir. Ülkemizde ise böyle bir sınırlama halen mevcut değildir; bununla birlikte halen Türkiye’de kullanılan en yüksek Tesla değeri 1,5 Tesla’dır. 

Daha önce görüntünün oluşturulması ve hardware başlığı altında anlatıldığı gibi; sistemde hızlı biçimde açılıp kapanan, manyetik alanda aksisler boyunca değişmelere neden olan gradiyent sargı sistemleri mevcuttur. Bu manyetik alandaki hızlı değişmeler sinirler, kan damarları ve kaslar gibi dokularda elektrik akımının oluşmasına neden olabilmektedir. 

     
Bunun haricinde, hızlı biçimde devamlı uygulanan RF puls da vücutta elektrik akımına neden olabilmektedir. Uygulanan RF puls etkisinin enerji değişimi ile olduğunu biliyoruz; bunun sonucu olarak bu etki karşımıza ısı olarak çıkar (mikrodalga ısıtıcılara benzer şekilde). Bunun miktarları sistemin Tesla değerlerine, RF puls frekansına, kullanılan sekansa (FSE anlatılırken birbiri ardı sıra kullanılan 180° RF puls’lar sonucu vücutta RF enerji birikimi sorununun karşımıza çıktığından bahsedilmişti), vücudun yüzey alanına ve dokunun derinliğine bağlı olarak değişmektedir (yüzey dokular, derin dokulardan daha fazla etkilenmektedir). SAR (The spesific absorption rate) dokunun kilogram başına kaç watt enerji absorbe ettiğini tanımlamak için kullanılır. MRG için kabul edilen maksimum SAR 0,4 W/kg.’dır (bunu yaklaşık olarak ısı şeklinde verirsek, vücut sıcaklığı 1 dereceden fazla artmamalıdır (Ağır egzersiz sırasında bu 15 W/kg’a kadar çıkmaktadır).

MRG’nin bu biyolojik etkilerinin yanında bazı kontrendikasyonları vardır; bunlar kesin ve göreceli kontrendikasyonlar olarak iki bölümde incelenebilir; 

Kesin kontrendikasyonlar

Bunlar; kardiyak pacemaker’lar, serebral anevrizma klipsleri, şarapnel gibi metalik yabancı cisimler, vena kava filtreleri, IV stentlerdir. Aslında anevrizmatik klipslerin çoğu manyetik özelliklerde olmadığından dolayı, magnetin belirgin etkisi olmaz; bununla birlikte bazı metallerden yapılmış klipslerde belirgin etki görülebilmektedir (MRG’nin yaygın olarak klinik kullanıma girmesinden sonra bu tür materyallerin nonferröz metalik alaşımlardan –beta-3-titanium gibi- yapılmaya başlanması ile bu sorun büyük oranda giderilmiştir). Orbital metalik yabancı cisimler yine önemli bir kontrendikasyon oluşturur; böyle bir şüphe var ise daha önceden röntgen veya BT ile orbitada metalik cisim olup olmadığı tesbit edilmelidir.

Göreceli kontrendikasyonlar

Bunlar orta kulak protezleri, cerrahi implante (ortopedik) protezlerdir (cerrahi protezlerde mümkün ise metal, hasta magnet odasına girmeden test edilmelidir). Gebelik yine göreceli kontrendikasyon olarak kabul edilir.

Hastanın vücudunda bulunan metallerin yanında, hastanın üzerinde taşıyabileceği metalik cisimler, hastaya zarar verebilir ve magnet homojenitesini bozacaklarından görüntüde artefaktlara neden olabilmektedir. (Ferromanyetik materyallere bağlı oluşan artefaktlardan daha önce bahsedildi). Bunlara ek olarak, bugün klinik kullanımdaki hemen tüm yardımcı tıbbi araçlar (oksijen tankları, sedyeler, tekerlekli sandalye, serum askısı gibi) metaldir ve bunlara bağlı olarak istenmeyen etkiler oluşabilmektedir. Bu nedenle magnet odasına sokulacak tıbbi araçlar bu sistem için özel olarak üretilmiş olmalıdır.

   
MR incelemelerinde, uzaysal rezolüsyon amacıyla kullandığımız gradiyent sistemlerin açılıp kapanması belli bir şiddette ses (gürültü) oluşturmaktadır. Bu ses oldukça şiddetli olabilir ve hastaya zarar verebilir (yaklaşık 65-95  dB.). Yüksek Tesla değerli sistemlerde bu ses daha şiddetli iken, Tesla değeri düştükçe bu sesin amplitütü de düşmektedir (sesin amplitütü kullanılan sekans tipi ile de değişmektedir; örneğin FSE’de çok daha yüksektir); bu nedenle bu sesin neden olduğu rahatsızlık genellikle 1 Teslanın üzerindeki sistemlerde görülmektedir. Buna en iyi çözüm sesin daha iyi sınırlandığı sistemler üretmektir; ancak bu şimdilik mümkün değildir. Bu nedenle bugün en çok kullanılan yöntem hastanın gürültüden rahatsız olmasını büyük oranda azaltan kulak tıkacıdır. Bunun yanında MRG sistemlerindeki bu gürültünün hastayı rahatsız etmesi ve buna bağlı olarak inceleme kalitesini bozmasını engellemek için magnet odalarında kullanılabilen müzik sistemleri uygulanmaya başlanmıştır.  

Orta ve yüksek Tesla değerli sistemlerde (Superkondüktiv) kullanılan kriyojenler (helyum, nitrojen) magnetin çalışması için gereklidir (sistemi belli bir ısının altında tutmak için). Bunların manipulasyonları sadece yetkili personel tarafından yapılmalıdır; direk temaslarda soğuk yanıklarına (frostbite) neden olabilir. Sistemde diğer karşımıza çıkabilecek problem ise, kriyojenlerin konulduğu tanklardan sızmasıdır. Bu durumda gaz halindeki kriyojen ortamdaki oksijen ile yer değiştirmektedir, inceleme odasındaki hasta bu nedenle oksijensiz kalabilir. Bazı sistemlerde odanın oksijen oranını devamlı kontrol eden dedektörler kullanılmaktadır.

Daha önce kontrast maddeler başlığı altında anlatıldığı gibi, MRG’de kullanılan kontrast maddelerin istenmeyen bazı yan etkileri olabilir. Ancak kullanılan bu kontrast maddelerin neden olduğu yan etkiler, radyolojide kullanılmakta olan iyonik kontrast maddelere göre daha azdır.

Gebe kadınların MRG incelemeleri hala şüphe konusudur. Şu ana kadar belirgin bir yan etki saptanmamış olmasına rağmen, gebelerin özellikle ilk trimestirinde rutin MRG incelemeleri tavsiye edilmez. Bununla birlikte kesin gerekli olduğunda bu inceleme yapılmaktadır. Yine bunun gibi, MRG’de çalışan gebe personelin durumu belirsizdir.

    HASTANIN TETKİKE HAZIRLANMASI

MRG güvenilir ve invaziv olmayan gelişmiş bir teknik olmakla birlikte, inceleme hasta açısından rahatsızlık duyulabilecek gürültülü bir ortamda yapılmaktadır. Bunun yanında incelemenin yukarıda bahsedilen kesin ve göreceli olmak üzere bazı kontraendikasyonları vardır. Bu nedenle inceleme öncesinde hasta çok iyi bilgilendirilmeli (genellikle bu amaçla MRG hastalarına tetkiki açıklayıcı küçük kitapçıklar verilmektedir) ve kendisi açısından risk taşıyabilecek ferromanyetik protez, pacemaker veya anevrizmatik klips taşıyıp taşımadığı kesinlikle sorgulanmalıdır. Hastadan magnet odasına girmeden önce her türlü saç tokaları, gözlük ve takılar gibi çeşitli eşyaların çıkarılması istenmelidir. Bunun yanında demir oksitli makyaj boyalarının inceleme öncesinde temizlenmesi istenmelidir. Bu tür makyaj malzemeleri magnetin oluşturduğu manyetik alanı etkilemekte ve görüntü kalitesini bozabilmektedir (bu özellikle orbital incelemelerde görüntüde artefakta neden olmaktadır). Hastaların çıkarılabilen tüm protezlerin (diş, duyma cihazları, takma kol – bacak gibi) çıkarıldıktan sonra inceleme odasına alınmalarına dikkat edilmelidir.

MRG incelemelerinde klostrofobi önemli bir problemdir. Bu süperkondüktiv magnetlerde magnetin tipine bağlı olmak üzere diğer magnetlerden daha fazla oranlarda görülmektedir (Tablo 14.1). Hastaların inceleme hakkında daha önceden bilgilendirilmelerinin klostrofobiyi belirgin derecede azalttığı görülmüştür. Bütün çabalara rağmen gerekli olan sedasyonun sağlanamadığı durumlarda oral veya parenteral yoldan sedatifler kullanılmaktadır. Yine bunun gibi, küçük çocuklarda inceleme öncesi premedikasyon ile sedasyonun sağlanması çoğunlukla gerekli olmaktadır. Sedatize edilen hastalarda aspirasyon riskini azaltmak için,  1 yaşından küçük bebeklerde oral sedasyon öncesi 3 – 4 saat, daha büyük bebeklerde IV sedasyon öncesi 6 – 8 saat aç kalması önerilmektedir (hastanın aç olmasının bir diğer avantajı da, abdominal incelemelerde gastrointestinal peristaltizmin az olmasıdır). Sedasyon yapılacak hastaların klinik olarak değerlendirilmesi, olabilecek yan etkiler yönünden önemlidir. Bugün oral olarak sıklıkla kullanılan sedatif ilaç oldukça güvenli olan chloral hydrate’dır; dozu incelemenin süresine ve tipine göre ayarlanır (50 – 100 mg/kg). Bu oral sedatif ilaç incelemeden 20 – 40 dakika önce verilir. Hastanın yaşı arttıkça oral sedatif ilacın (chloral hydrate) etkinliği düşmektedir. 18 aylıktan daha büyük bebeklerde genellikle IV sedatif ilaçlar kullanılmaktadır (pentobarbital sodium); bolus şeklinde 2 – 3 mg/kg lık doz ile 5 – 10 dakika içinde etkili sedasyon sağlanabilmektedir (etki süresi yaklaşık 40 – 60 dakikadır). Sedasyon yeterli değil ise maksimum doz 9 mg/kg olmak üzere ilaç tekrarlanabilir. Sedasyonda olan tüm hastalar moniterize edilmelidir (direk gözleme, EKG, solunum gibi). 

İnceleme süresince hastanın mutlaka hareketsiz kalması gerektiğinden hasta inceleme masasına mümkün olan en rahat pozisyonda yatırılmalı, gerekli görülür ise hastanın yakının veya yardımcı sağlık personelinin inceleme süresince hasta ile beraber inceleme odasında kalması sağlanmalıdır. Yine pediatrik incelemelerde hasta anne – babasının inceleme odasında bebek ile kalması hasta ankisiyetesini azaltmaktadır. 

Ana sayfa        I      iletisim   

 

Not: Bu kitabın 5846 ve 2936 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası Hükümleri gereğince her hakkı yazarına aittir. Yazarından izin alınmadan, kitabın herhangi bir bölümünden alıntı yapılamaz, fotokopi yöntemi ile çoğaltılamaz, resim, grafik, şema vs. ler kopya edilemez.   Kapak: Ş. Ayhan TünelKitabın ilk basılış tarihi: 1995, İstanbul, Türkiye